Arıcılık , Arılar , Arı ürünleri... Kısaca arı ile bağlantılı her şey.

Bilgi paylaştıkça güzelleşiyorsa, bildiklerimi ve ustalarımdan öğrendiklerimi sizlerle paylaşarak, bilgi ve deneyeimleri da güzelleştirmek için burdayım. Benim olduğum her ortam da arıclık vardı simdi sanal ortamdayım. M.Emin ÖNAL

Çarşamba, Kasım 15, 2006

ARI IRKLARIMIZI KORUYALIM

Dünya üzerinde durağan hiçbir şey yoktur her şey gelişmektedir.

Bu gelişmelerden arıcılık da nasibini almıştır.

Gezginci arıcılık yaygınlaşmakta , ilaç kullanımı eskisi gibi değil arıcılarımız artık ilaçları daha bilinçli kullanıyor. Ve bu günün konusu oluşturacak olan artık arıcılarımız bir ana arıyı kovanda 2 senden fazla tutmuyor. Eski ana arılı ve yeni ana arılı kovanlar arasındaki farkı biliyor.

Evet haklısınız bir ananın en verimli yılları birinci ve ikinci sezonudur. Eski ana arının zararı neydi bizlere peki?

2 yaşını gecen ana arının yumurta sayısı düşmektedir genç ana arıyla kıyaslandığında aynı uygulamaya maruz kalan iki kovandan genç ana arılı koloni çok kısa bir sürede mevcudunu artırırken , ihtiyar analı koloni bu mevcuda ulaşamamaktadır. Buna bağlı olarak bal dönemine yeterli mevcut oluşturamadığı için verim kaybına sebep olmaktadır.

Sonbaharda genç ana arılı koloni daha çok yumurta attığın için daha çok genç arıyla kışlamaktadır. Yaşlı ana arıysa kışlama da yeterli mevcudu toplayamadığı ve yumurta sayısının düşük olması sebebiyle ölüm ihtimali artmaktadır.

İşte bu sebeplere istinaden arıcılarımız artık genç ana arılarla çalışmaktadır.

FAKAT ;

Türkiye şartlarında tarım reformunun hala yapılamamış olması ve sağlıklı bir tarım politikasının olmayışı , ana arı değiştirme olayında ileriki yıllarda Türkiye arıcılığının başını çok ağrıtacak cinstendir.

Türkiye?mizde bir çok ana arı üreticisi mevcuttur. ( Damızlık ana arı üreticisi maalesef yoktur.) Üretilen ana arıların hepsini test etme imkanı maalesef yoktur. Kontrol edilmeyen ve vasıflarının ne olduğu tam olarak bilinmeyen binlerce ana arı Türkiye pazarına sunulmakta ve Anadolu?ya yayılmaktadır.

Bu üreticiler saf Kafkas , Kafkas melezi , İtalyan , Karniola ve çeşitli hibritleri Türkiye pazarına sunmaktadır.

Bu aslen arıcılığımız için çok büyük bir nimettir ; ama üreticiler öyle bir para kazanma hırsına bürünmüşlerdir ki pazarladıkları ırkın hangi bölgede kullanılacağı onlar için hiç önemli değildir.

Saf Kafkas ve Kafkas melezi Türkiye?nin neredeyse tüm yörelerine dağılmış durumdadır.
Bu gelişme Türkiye?nin mevcut arılarında ırksal kirlenmeye sebep olmaktadır. İç Anadolu bölgesi Kılıç arısı olarak da bilinin Türkiye?mizin yerli arısıdır ve maalesef İç Anadolu bölgesi arıcılarımız imkanları dahilinde neredeyse her yerine sokmuşlardır Kafkas melezi ana arıları.

Tarım bakanlığının bu işe bir dur demesi lazım artık. Ana arı üreticilerinin denetimleri sıklaştırılmalı , gerekli kalite kontrol işlemleri yapılmalı ve pazarlayacakları ana arıların uyum sağlayabileceği bölgelerle satışını sınırlandırmalıdır.
Tabi ki her şeyi devletten beklememek lazım.

DEĞERLİ ARICI ARKADAŞLARIM GENÇ ANA ARIYLA ÇALIŞMAK BÜYÜK MEZİYETTİR. EĞER ANA ARINIZI SATIN ALIYORSANIZ LÜTFEN ALDIĞNIZ ANA ARILARIN BÖLGENİZE UYUMLU ANALAR OLMASINA DİKKAT EDİNİZ.

HERŞEY YEŞİLİ KORUMAKLA OLMUYOR DOĞA YEŞİLDEN İBARET DEĞİL.
ARI IRKLARIMIZI KORUYALIM.

3 Comments:

  • ADALI

    At 4:44 ÖÖ, Blogger Yalçın Sezer said…

    Tebrik eder,başarılar dilerim.

    Yalçın SEZER
    Uzm. Biyolog
    www.teknikaricilik.com

     
  • ADALI

    At 7:59 ÖÖ, Blogger HB said…

    Teşekkürler ;

    Fotoğraflarla desteklenen yazılarını merakla beklemekteyiz.

    İmla ve yazım hatalarına biraz daha dikkat ederek mükemmeli yakalayacağız inşallah.

    İyi çalışmalar...

     
  • ADALI

    At 8:06 ÖÖ, Blogger ADALI said…

    Teşekkür ederim Yalçın hocam dilimiz döndükçe , kalemimiz yazdıkça öğrendiğim ve bildiklerimi paylaşmaya çalışacağım.

    Halil abi dileğine katılmamak mümkün değil en kısa zamanda bloğumda fotoğraflara da yer vereceğim.

    İmla konusunda da elimden gelen özeni göstermeye çalışıyorum.

     

Yorum Gönder

<< Home